’’Devlet Tiyatroları Sanatçısı Bahar Başar müzik kariyerine kendi imzasını taşıyan şarkılarla devam ediyor. Sanatçı genel yönetmenliğini yaptığı akustik üçleme projesinin ilk şarkısı Ayrılık Baladı ile dinleyenleri duygusal bir hikayeye ortak olmaya davet ediyor.
Devlet Tiyatrolarının sahnelediği, çoğunlukla müzikal oyunlarda önemli rollerde görev alan, aynı zamanda çeşitli sinema ve tv projelerinde izlediğimiz sanatçı Haber Caddesi sitesinden Alper Ergez’in sorularını yanıtladı.
Merhaba Bahar hanım öncelikle sizleri daha yakından tanıyabilmemiz için biraz kendinizden bahseder misiniz?
Merhaba ben Bahar Mürüvvet Başar. 1982 yılında, İzmir’de sanatçı bir ailenin ikinci çocuğu olarak dünyaya geldim. Rahmetli babam opera kökenli Devlet Tiyatroları Sanatçısı Erdener Başar kurumda üst üste en büyük müzikal prodüksiyonlarda görev alan başarılı bir tenordu. ‘Müzikaller Kralı‘ olarak anılır. Sevgili annem gençlik yıllarında Türk Sanat Müziği ve radyo aşkıyla önemli hocalardan müzik dersleri almış, çok güzel bir sesi vardır. Abim ve benim doğumumla birlikte sahne çalışmaları yerine öğretmenliğe devam ederek bizi ve nice genci yetiştirmiş bir Cumhuriyet Kadını. Ve abim Rock davulcusu Ali Erden. Bu aileye doğan şanslı çocuk bendim. Doğduğumdan beri sahne sanatları ve müziğin içindeydim. Henüz 3, 4 yaşlarında babamın provalarını izlemeye gidiyordum. Sahnede ilk kez duyduğum oyun şarkılarını çıkışta ezbere söylediğimi gören babam o gün anlamış nasıl bir yol izleyeceğimi.
Müzik dışında oyunculuklada ilgilendiğinizi biliyoruz. Devlet Tiyatrolarının sahnelediği, çoğunlukla müzikal oyunlarda önemli rollerde görev aldınız, aynı zamanda bugüne kadar çeşitli sinema ve tv projelerinde yer aldınız. Peki müziğe geçiş nasıl oldu. Ve müzik alanındaki çalışmalarınıza devam edecekmisiniz?
Müzik ve oyunculuk okul yıllarımda aldığım eğitim içinde bir aradaydı dolayısıyla müziğe geçiş süreci diyebileceğim ayrıştırılmış bir dönemim yok. Hep sahnedeydim. Tiyatroda genelde müzikal projelerde rol aldım ancak müzik alanında profesyonel anlamda sahne çalışmalarım 2005 yılında akustik performanslarla başladı. 2017 yılında ilk single’ım Sahi mi? yayınlandı. Şimdi de kendi yazdığım şarkılarla müzik hayatıma devam ediyorum. Akustik Üçleme projemin diğer şarkılarını yakın bir zamanda duyacaksınız.
Birazda oyunculuk çalışmalarınızdan bahsedelim isterseniz. Rol aldığınız projelerden biraz bahsedebilirmisiniz ve üzerinde çalıştığınız yeni projeler var mı?
2006 yılından beri kurumumda birçok önemli projede yer aldım. 2009 yılında Bertolt Brecht’in yazdığı Barış Erdenk’in yönettiği epik müzikal olan Kafkas Tebeşir Dairesi’ndeki Gruşa performansımla Lions Tiyatro Ödülleri’nin En İyi Kadın Oyuncu ödülüne layık görüldüm. İki Efendinin Uşağı, Kocasını Pişiren Kadın gibi birçok modern ve klasik eserde, bunun yanında Fermanlı Deli Hazretleri, Resimli Osmanlı Tarihi, Ali Baba ve Kırk Haramiler gibi Klasik Türk eserlerinde görev aldım. 2011 yılına kadar Erzurum Devlet Tiyatrosunda oynadığım oyunlar bunlar. Sonrasında İzmir Devlet Tiyatrosuna tayin oldum. Arap Abdo, Kaşıkçılar gibi müzikli oyunlarda rol aldım. Kocan Kadar Konuş Diriliş, Sebahat ve Melahat adlı sinema filmlerinde rol aldım. Geçtiğimiz sezonda Aristofanes’in yazdığı Antik Yunan Komedisi Lysistrata oyununu Asklepion Antik Tiyatrosu’nda sergiledik. Yakında İzmir Devlet Tiyatrosunda sahnelenecek olan Kocamı Gömme Töreni adlı oyunda yardımcı yönetmen olarak provalara başlıyorum. Reji anlamında ilk deneyimim olacak bunun için ayrıca heyecanlıyım.
Meyra Daşdan: Geleceğin Yıldızı Olmaya Kararlı
Yusuf Gültekin: Müzik ve Dans Tutkusuyla Zirvede
Prof. Dr. Yıldırım Hakan Bağış, “Arabesk” adlı şarkısıyla “Elite Best Awards” müzik ödülünün sahibi oldu.
Tüm sorunlarınızın çözümü: Dahin Tesisat
Murat Hançer’den Yeni Bir Başarı: Expedition Karavan Uluslararası Arenada Dikkat Çekti
Sebahat Kabahat Pendik Kadınlar Matinesi’nde Coşturdu!