Ünlü model,oyuncu Didem Aksu

Ünlü model,oyuncu Didem Aksu

Ünlü model,oyuncu Didem Aksu;İcardi’ye olan hayranlığını her fırsatta belirtiyordu ve her röportajında
Ana Sayfa Sağlık 10 Temmuz 2024 43 Görüntüleme

Renkli ve göz alıcı içeceklere kanmayın, çocuğunuzun diş sağlığını tehlikeye atmayın!

“Dondurma, milkshake, frozen gibi aşina olduğumuz yiyecek ve içeceklere rağbet sıcaklıklarla paralel olarak artarken, Türkçeye inci çayı veya baloncuklu çay olarak geçen ‘bubble tea’ gibi popülerleşen, rengarenk görüntüsüyle çocukların gönlüne taht kuran soğuk içeceklere de değinmekte fayda var.” açıklamasında bulunan Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir bu içeceklerin dişte meydana getirebileceği olumsuz durumlar noktasında önemli açıklamalarda bulundu. 

 

Baloncuklu çayların temelini, beyaz ya da siyah çay oluşturduğunu ifade eden Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir şunları söyledi: “Genellikle soğuk veya buzlu içilen baloncuklu çaylar, içine çeşitli şuruplar, süt, şeker veya bal ve gıdalarda koyulaştırıcı olarak kullanılan, tapyoka denilen bir tür nişasta eklenmesiyle yapılıyor. Çaya adını da veren ve baloncuk şeklinde olan tapyoka incilerinin, karbonhidrattan zengin yapısı, çocuklarda, tüketim sıklığına da bağlı olarak, çürük riskini arttıran bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. İçeriğindeki şeker miktarı da göz önünde bulundurulduğu zaman, özellikle çürük riski yüksek olan çocuklarda, ağız ve diş sağlığı için temkinli yaklaşılması gereken içecekler olduğunu vurgulamak isterim. İnci çaylarının protein, vitamin ve mineral içeriği de oldukça düşük ve sıcak yaz günleri için alternatif bir ürün gibi görünse de çocuklar için doğru bir tercih olmayacaktır. Tüketildiği takdirde sonrasında mutlaka ağzın bolca suyla çalkalanmalı veya su içilmesi gerektiğini belirtmeliyim.”

 

Süt ve doğal süt ürünleri çürükleri engelliyor

Diş yüzeylerinde kalan ve ağız içinde pH’yı düşürerek çürük yapıcı bakterilerin üremesine sebebiyet veren şekerin küçük yaşlardan itibaren yaygın çürüklerin oluşmasına neden olacağının altını çizen Dt. Nurgül Demir “Süt kalsiyum kaynağı olarak doğal ve tatlandırıcısız olarak tüketilmeli; besleyici özellikteki bal, pekmez gibi doğal ürünler tüketildikten sonra diş yüzeyleri mutlaka temizlenmelidir. Süt ve doğal süt ürünlerinin çürük önleyici etkileri olduğunu burada yeniden hatırlatayım. Çocuklar için tercih edilen sütler, yaz günleri için de en uygun seçenektir ve mümkün olduğu kadar doğal ve katkısız olmalıdır. Şeker içeren meyveli hazır sütler ve yoğurtlar yerine, mevsim meyveleri süte veya yoğurda karıştırılarak çocukların tüketmesi sağlanmalıdır.” açıklamasında bulundu.

 

Şekerli içeceklere dikkat

“Meyveli sodalar, kutu meyve suları, hazır kahveler, enerji içecekleri gibi içecekler çocuklarda, ağızdaki çürük yapan bakteriler için önemli bir besin kaynağı olan şekeri yüksek oranda içerir. Tüketim sıklığı ile orantılı olarak da çürük riskini ciddi oranda arttırır.” diyen Dt. Nurgül Demir “Milkshake, frozen gibi rafine şekerle tatlandırılmış içecekler, dişlerde çürük oluşması riskini arttırır. Gazlı içeceklerin yapısındaki asitin ise, şekerli içeceklerin ağız içinde çözünmesi ile ortaya çıkan asite göre, diş minesi üzerinde daha yıkıcı bir etkiye sahip olduğunu vurgulamak gerekir. Okul çağındaki çocukların şekerle tatlandırılmış içeceklere erişim kolaylığının bir sonucu olarak; bu içeceklerin tüketimlerinde meydana gelen artış, çocukların tükettiği süt miktarının giderek azalmasına sebep olmakta; vücuda kalsiyum girişini düşürmektedir.” İfadelerini kullandı. 

 

Sıcak yaz günlerinde hem serinleme hem de tatlı ihtiyaçlarının karşılanmasında, doğru dondurma seçiminin önerilen miktarda tüketimi ile çocukların bu sevgisinin avantajlı bir duruma dönüştürülebileceğini aktaran Nurgül Demir “Soğuk zincir korunarak ideal koşullarda ve doğal olarak üretilen dondurmalar, kalsiyum ve protein kaynağı olması ve zengin vitamin içeriği, bileşimindeki fosfor, magnezyum ve potasyum oranları ile kemik ve diş sağlığı için faydalıdır. Kalsiyum kemik ve dişlerin sağlığı için göz ardı edilemez bir öneme sahiptir. Proteinler ise kas gelişimi için gerekli olan temel yapı taşlarıdır. Bağışıklık sisteminin güçlenmesi ve vücudun hastalıklara karşı korunabilmesi için vitaminlere duyulan ihtiyacın, bir kısmının da olsa, dondurmadan karşılanabiliyor olması, dondurmayı yaz mevsiminin popüler kaçamakları arasında bir adım önde çıkarıyor.  Ancak, tabii ki, sadece içeriğinin doğal olduğu üreticilerden temin edilen dondurmaların, tüketim miktarı sınırlı tutulduğu takdirde faydalı olacağından bahsedebiliriz.

 

Çocuklarda dondurma tüketimi nasıl faydalı hale getirilebilir?

 

1-Hazır ve paketli dondurmaların içindekiler kısmı dikkatlice okunarak süt tozu, glikoz şurubu gibi katkı maddeleri içermediğinden emin olunmalıdır. 

 

2-Dondurma sossuz olarak ve külah kullanılmaksızın, bir kaba konularak tüketilmelidir.

 

3-Sade veya mevsim meyveleri ile hazırlanmış, soğuk zinciri korunarak tüketime sunulan dondurmalar tüketilmeli; dışı çikolata kaplamalı veya karamel, krokan gibi çürük yapıcı yapışkan ve yüksek oranda rafine şeker içeren paketli dondurmalar tüketilmemelidir.

 

4-Dondurma tüketimi günde 2 top ile sınırlandırılmalıdır.

 

5-Dondurma tüketiminden sonra ağız bol su ile çalkalanmalı veya bolca su içilerek ağız içinde kalan şekerin sebep olabileceği asidik ortam nötralize edilerek, dişler çürüklere karşı korunmalıdır. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yorumlar

Magazin Haberleri