Ana Sayfa Kültür & Sanat 12 Ocak 2022 220 Görüntüleme

Çerçeveyi yeniden düşünme çağrısıyla 2. Yeditepe Bienali kapılarını açtı.

“Kilidi aç ki içi bulasın, içeri girebilesin.  Açmadan aklına uyarsan buldum sanırsın;  o zaman da dışarıda kalırsın.”

Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Fatih Belediyesi ve Klasik Türk Sanatları Vakfı’nın işbirliği ile bu yıl ikincisi düzenlenen "Yeditepe Bienali", kapılarını 7 Ocak'ta sanatseverlere açtı. İstanbul'un dört seçkin mekanı Süleymaniye Külliyesi İmareti Darüzziyafe, Nuruosmaniye Camii Mahzen, Yedikule Hisarı ve Fatih Cam Küp Sanat Galerisi’nde açılan sergiler, geleneksel ile moderni farklı bakış açıları ile ele alan birbirinden ilginç eserlere ev sahipliği yapıyor.

2. Yeditepe Bienali'nde 226 sanatçıya ait 282 eser, 2 ay boyunca sanatseverlerin ziyaretine açık olacak. Tüm eser ve mekanlar, Cam Küp Galeri'de dijital ve üç boyutlu olarak da izlenebilecek. Uluslararası sanat çevrelerinin yakından tanıdığı, Münih Haus der Kunst Müzesi’nin Sanatçılar Kurumu Başkanı Berkan Karpat, bienalin küratörlüğünü üstleniyor.

Çerçevede değilse de eşikte!

İlginç eseriyle bienale sanatçı olarak da katılım sağlayan Karpat, :"Avrupa dillerinde ‘çerçeve’ kelimesi ‘sınırlılık’ anlamını içeriyor. Türkçede çerçevenin böyle bir anlamı olduğunu söylemek pek mümkün değil. Esasen çerçeve, bizde ‘daire’nin görece yeni bir kullanımı. Evvelce ‘bir şey dairesinde’ diye konuştuğumuzdaki anlamı şimdilerde çerçeveye taşımışız gi̇bi̇ görünüyor. Bu yüzden de ‘çerçeve’, sınırlama ve kısıtlamadan ziyade, bir ilişkiler ağına ve buna bağlı olarak bir hürleşmeye işaret ediyor. Bu yılki bienal, bin yıldan fazla süredir var olan ve Batı kültürünün ötesinde bir geleneğe ve teorik yansımaya sahip olan bir sanatı, dört ayrı mekanda yeniden inceliyor. Dört mekan da bir tür ‘ara-mekan’ olmalarıyla, misafirlerini çerçevede değilse de eşikte karşılamaya ve onları ‘içeri’ davet etmeye aday.”

Sanat eserine özel aydınlatma

Ziyaretçiler tarihi mekanlarda kendisini loş bir çerçevenin içinde bularak, elindeki el fenerinin yardımıyla eseri inceleme ve seyretme imkanını deneyimliyor. Sanat eseriyle sanatseverin bu özel aydınlatma ortamındaki buluşması, bienalin bir kesinlikten ziyade bir arayışta olduğunu simgeliyor. Yatay sergileme tercihiyle bienal, kitaptan çıkan sanatın mekanla ve şehirle etkileşimine, bütünlüğüne ve açmazlarına dair de bir yolculuğa davet ediyor. 

Yasin Sûresi ve interaktif iletişim

“Çerçeve” fikrini temel alan, “çerçeve içi-çerçeve dışı” temasıyla yola çıkan bienaldeki sanat eserlerinin bulunduğu mekanla karşılıklı etkileşime açık olması, özgün bir bakış açısı olarak dikkat çekiyor.  Berkant Karpat'ın Süleymaniye Darüzziyafe'nin bahçesinde yer alan eserinde gözlemlemek mümkün. Eser, Kur’an Ayetlerinin suyun moleküler yapısı üzerindeki değişimlerini ölçme özelliği taşımakta. Yasin Sûresi, özel bir ses frekansı ve titreşim ile dışarıya aktarılırken ziyaretçiler, bu esere pirinçten iletkene dokunarak, sûrenin tenlerinde meydana getirdiği etkiyi interaktif olarak hissedebiliyor.

İlham verici bir tema

2. Yeditepe Bienali’nin açılışında konuşan Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan, İstanbul’la özdeşleşmiş bu özel mekanların birer sanat platformu olarak değerlendirildiğine, İstanbul’a yeni kültür sanat noktaları kazandırıldığına dikkat çekti. Turan, bienalin hem seçilen ilham verici temasıyla hem de eserlerin zihinlerde yarattığı zengin çağrışımlar ve sergilenme tarzlarıyla, verimli sanatsal tartışmalara imkan sağlayacağına inandığını ifade etti.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Yorumlar

Magazin Haberleri