GELENEKSEL OYUNCAKLARDAN VE DIŞ MEKÂNDAN UZAKKALMAK, ÇOCUKLARDA EKRAN BAĞIMLILIĞINA ZEMİN OLUŞTURABİLİYOR…

Klinik Psikolog Ayşegül Nezor: “Önce Çocukların Ekrana Alışmasına Aracı Oluyor,Sonra Doğurduğu Sorunlara Çare Arıyoruz” Dijitalleşen dünya,uzaktan online ders sistemleri, yeni nesil öğrenme teknikleri, sosyal medya veçok daha fazlası… Günümüz düzeni ve sistemin aldığı yol, çocukları ve ergenleriekran başından almanın pek de mümkün olamayacağı hale ulaştı.
GELENEKSEL OYUNCAKLARDAN VE DIŞ MEKÂNDAN UZAKKALMAK, ÇOCUKLARDA EKRAN BAĞIMLILIĞINA ZEMİN OLUŞTURABİLİYOR…

Klinik Psikolog Ayşegül Nezor: “Önce Çocukların Ekrana Alışmasına Aracı Oluyor,Sonra Doğurduğu Sorunlara Çare Arıyoruz”

Dijitalleşen dünya,uzaktan online ders sistemleri, yeni nesil öğrenme teknikleri, sosyal medya veçok daha fazlası… Günümüz düzeni ve sistemin aldığı yol, çocukları ve ergenleriekran başından almanın pek de mümkün olamayacağı hale ulaştı. Bu noktada iseyapılacakların başında; erken dönem, yani 0-6 yaş ekran kısıtlaması, okul çağıdönemi ve ergenlikte ise yakın takip ve bilinçli ekran – internet kullanımıiçin aile desteği büyük önem taşıyor.

MoodistPsikiyatri ve Nöroloji Hastanesi, Klinik Psikolog Ayşegül Nezor, ekran kullanımı ve ilerisinde bekleyen tehlike‘bağımlılıkla’ ilgili, ebeveynlerin çocukları ‘oyalama’ ihtiyacının önemli biretken olduğunu vurguluyor. Ekran bağımlılığının çeşitli nedenlerle aile yanındabaşladığına değinen Nezor, ailelerin önce kendileri için ekrana mesafe koyarakrol model olması gerektiğini, ardından ise sosyal alan açarak bağımlılıksonrası yaşanacak olası sorunları bertaraf edeceklerinin altını çiziyor.

Çocuk Ergen Psikoloğu Ayşegül Nezor; “Özellikle son 5 yılda çocuklar daha küçük yaşlarda teknolojiyletanışıyor ve buna paralel çevrimiçi platformlara daha fazla erişim sağlıyorlar.Ekran kullanımının bu kadar küçük yaşa inmesinde, ebeveynlerin çocuklarınıoyalama ihtiyacı hissettiğinde telefon ve tablet gibi dijital cihazlarabaşvurması oldukça önemli bir etken. Aileler bir şekilde çocukların ekranaalışmasına vesile oluyor, diğer taraftan ise doğurduğu sorunlara çare arıyor. Bunoktada geleneksel oyuncaklardan çok robotlar ve dijital oyunlarlailgilenmelerinin ve dış mekan oyunlarından uzak kalan kuşak olarak büyümelerinipayı da oldukça büyük.Yaşamlarının pek çokalanında ekranların yer aldığı ve teknoloji ile büyüyen yeni nesil için, diğerkuşaklardan farklı bir beyin yapısına sahip olarak dünyaya geldiklerinisöylemek de mümkün. Bu durum çocukların hem fiziksel hem de zihinselgelişiminde ciddi etkiler yaratabiliyor. Tencere, tava, araba, bebek gibigeleneksel oyuncaklarla oynayan çocuklar hem hayal gücünü kullanıyor hem defiziksel dünyayla daha fazla etkileşim kurarken, telefon ve tablet kullanançocuklar pasif izleyicilere dönüşüyor. Ekran karşısında geçirilen uzun sürelerçocukların yaratıcı düşünme, problem çözme ve sosyal becerilerini geliştirmefırsatlarını da kısıtlayabiliyor. Bu cihazlar çocukları kısa vadede sustursada, uzun vadede bağımlılık, dikkat dağınıklığı ve duygusal gelişim sorunlarınada yol açtığı, yapılan çalışmalar arasında mevcut. Böylelikle öncesiylekarşılaştırdığımızda aileler, çocukların internet kullanımını daha zor kontroledebiliyor ve bu da sınır koyma konusunda daha fazla bilinçlenme ihtiyacınıortaya çıkarıyor” diyor.

“10-13Yaş Aralığı, Dijital Bağımlılığa Daha Açık”

Dijital bağımlılıkla ilgili yapılan araştırmalaragöre ‘10-13 yaş aralığındaki çocukların dijital bağımlılığa daha açık’ olduğunusöyleyen Moodist Psikiyatri veNöroloji Hastanesi KlinikPsikolog Ayşegül Nezor; “Bu durum,onların okulda odaklanmalarını zorlaştırıp öğrenme süreçlerini olumsuzetkiliyor. Amerikan Pediatri Akademisi’nin raporları da, günde iki saattenfazla ekran kullanımının çocuklarda dikkat dağınıklığı, uyku bozuklukları veakademik başarısızlık riskini artırdığını gösteriyor. Türkiye’de de çocuklarınsosyal medya ve oyun bağımlılığı üzerine yapılan çeşitli çalışmalar budoğrultuda benzer sonuçlar vermiştir. Ayrıca, dijital cihazların uzun sürelikullanımı, çocukların öz denetim becerilerini zayıflatıyor ve anlık tatminarayışlarını arttırıp doyumsuz olmalarına sebebiyet verebiliyor. Bu yüzden,ebeveynlerin bu durumu göz önünde bulundurup, çocuklarının ekran sürelerinitakip etmeleri, sınırlamaları ve çocuklarını fiziksel aktiviteler ile yüz yüzesosyal etkileşimlere yönlendirmeleri büyük önem taşıyor.” dedi.

Son Güncelleme: 26 Ekim 2024
Etiketler: