Ünlü tasarımcı Menelaos Theodosiades, İstanbul’da büyüledi

Ünlü tasarımcı Menelaos Theodosiades, İstanbul’da büyüledi

Yunan asıllı ünlü tasarımcı Menelaos Theodosiades, İstanbul’da düzenlenen “TOP MODEL OF UNIVERSE” yarı
Ana Sayfa Foto Galeri, Kültür & Sanat, Magazin 27 Eylül 2021 713 Görüntüleme

İber Yarımadası’ndan Türkiye’ye Zorunlu Bir Göç Yolculuğunun Hikayesi

İber Yarımadası’ndan Türkiye’ye Zorunlu Bir Göç Yolculuğunun Hikayesi

Yazar Begüm Fırat, annesinin anneannesiyle aynı adı taşıyan Coya” adlı kitabında aşkı, sevgi ve inanç gibi hayatın diğer unsurlarıyla birlikte ele alıyor. İber Yarımadası’ndan Türkiyeye uzanan zorunlu bir göç yolculuğundan ilham alan kitap, okuyucuları hayatın kurgusunu oluşturan değerleri sorgulamaya davet ediyor.

 Bu zamana kadar sayısız esere konu olan aşk, Begüm Fırat’ın “Coya” adlı kitabında sevgi ve inanç çerçevesinde ele alınıyor. Kitabında gerçek aşkın hayat oyununun bir parçası olduğuna ve aşkın hak edildiği zamanda yaşanabildiğine dikkat çeken Yazar Fırat, kitaba ilişkin şu değerlendirmede bulundu: “Aşkı tutkuyla yaşamak isteyen her insan, hayatı boyunca yanılgılara düşebiliyor ve her bulduğunu gerçek aşk zannedip acı çekebiliyor. Sonunda da büyük bir yanılgıya düştüğünü fark ediyor. Oysa aşk, insanın olgunlaşma sürecinin ve kendini arayışın bir parçası ve biz hazır olduğumuzda kişi ve olaylar örgüsüyle karşımıza çıkıyor. Buradan yola çıkarak kitabımda aşkın acısını, bizi büyütme amacını, hayatımızı nasıl yönlendirdiğini ve sevginin hayatın her koşulundaki önemini anlatmaya çalıştım.”

Gerçek aşkı seçme şansımız var mı?

Begüm Fırat, kitabında her insanın hayatı boyunca aşka ilişkin yanılgılarla dolu deneyimler elde ettiğinden hareketle okuyucuları yanlış seçimlerin yarattığı hayal kırıklıklarından uzaklaştırıyor. “Gerçek aşkı seçme sansımız yok! Biz onu hak ediyorsak ve bu hayatta onu deneyimlememiz gerekiyorsa, doğru zamanda onu yaşayabiliriz” diyen yazar, sevgi ve inancın aşk üzerindeki yapıcı ve birleştirici etkisine dikkat çekiyor.

Sevgi ve inancın birleştirici rolü

Kitapta sevgi ve inanç kavramlarını aşkın penceresinden bir öğreti olarak değil, okuyucuda hayatı sorgulama isteği uyandıracak şekilde ele aldığını söyleyen Fırat, “Gerçek olaylardan esinlenerek kurguladığım kitabım, annemin anneannesi Coya’nın adını taşıyor. Onun atalarının İber Yarımadası’ndan zorunlu göçüyle başlayan yolculuklarına yön veren sevgi ve inanç, çocukluğumdan bu yana kendisinden dinlediğim hikayelerle beni derinden etkiledi. Bu süreçte yaşadıkları aile, anne kız, arkadaşlık ilişkilerinde sevgi ve inancın birleştirici rolünü gördüm. Kitabımda en büyük ilham kaynağım annemin anneannesi Coya başta olmak üzere, kendim ve tüm kadınlar oldu” ifadelerinde bulundu.

 Birliğin ve iyiliğin gücüne inanç

Gerçek aşkın seçimlere değil doğru zamana bağlı olarak yaşandığını kitabının tüm satırlarında işleyen Fırat, bu tezini İslam inancına dayandırıyor. Fırat, “Kitabımda İslam inancının seçimler konusunda özgür iradeyi mümkün kıldığını ancak arzu ve isteklerimizin bu seçimde etkili olmadığını anlatıyorum. Özgür iradeden oluşan bir seçim var ama seçimin gerçekleşmesi ve sonucu Allah’ın takdiri. Çünkü insanın seçimleri birçok iyi ya da kötü olaya neden olabilir ve bu seçimler sadece kendisini değil birçok insanı etkileyebilir. Kitabımda seçimler konusunda birliğin ve iyiliğin gücüne inanılmasını ve her durumda sevgiyle hareket edilmesini empoze eden tutum sergilemeye gayret ettim” ifadelerini kullandı.

Yorumlar

Magazin Haberleri