Kalp ameliyatlarında cerrah ve robot iş birliği…

Son yıllarda geliştirilen teknolojik cihazlar tıbbın her alanında olduğu gibi kalp cerrahisinde de hastalara konforlu tedavi imkanı sunuyor..
Kalp ameliyatlarında cerrah ve robot iş birliği…
Yayın: 08 Ocak 2025 GÜNDEM Google News

Son yıllarda geliştirilen teknolojik cihazlar tıbbın her alanında olduğu gibi kalp cerrahisinde de hastalara konforlu tedavi imkanı sunuyor. Kalp cerrahlarının ameliyathanede robotla iş bölümü yaparak gerçekleştirdiği Da Vinci Robotik Tekniği ise günümüzün yüz güldüren tedavi yöntemleri arasında yer alıyor.

Da Vinci Tekniği ile Robotik Kalp Cerrahisinin inceliklerini anlatan Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ünal Aydın,”Da Vinci Robotik Sistemi aslında, Da Vinci’nin 1600’lerde önerdiği kasnak sistemine göre çalışan, bilgisayar destekli bir cerrahi sistemdir. Robotik kalp cerrahisi, robotik enstrümanların cerrah tarafından kontrol edilerek yapılan kalp cerrahisi yöntemidir. Buradaki esas mesele kalbe insan elinin veya enstrümanların girmediği, yalnızca küçük deliklerden robot kollarının girdiği ve bu kolların da cerrah tarafından kontrol edildiği, bu şekilde de ameliyatın yapıldığı bir yöntemdir. Robotu cerrah çeşitli kollar aracılığıyla yönlendirir. Böylece robot kalbin içerisinde yerleştirildiği bölgede, hangi ameliyatın yapılması gerekiyorsa (kapak, kalpteki deliklerin kapatılması, damarların hazırlanması) o işlemi yerine getirir. Robot kolları buna göre uygun şekilde cerrah tarafından yönlendirilerek işlem yapılır. Bu ameliyatın bize getirisi; küçük kesilerden büyük ameliyatların yapılmasıdır. Dolayısıyla kan kaybının, cilt deformasyonunun azaltılması ve hastanın ameliyat sonrası solunum fonksiyonlarının ve yaşam konforunun yükseltilmesi sağlanmaktadır. Bu hedefler doğrultusunda robotik kalp cerrahisi efektif bir şekilde kullanılabilir ve hastalar bu işlemlerden sonra başarılı sonuçlarla normal hayatlarına etkili ve hızlı bir şekilde dönebilir” dedi.

Tecrübeli ve sertifikasyonu olan cerrahlar tarafından yapılıyor.
Ameliyatların tecrübeli ve sertifikasyon sahibi kalp ve damar cerrahları tarafından yapıldığını belirten Prof. Dr. Ünal Aydın, “Adı Robotik Cerrahi, ancak bu ameliyatı robotlar yapmıyor. Bizzat bu konuda tecrübeli ve sertifikasyonu olan cerrahlar tarafından yapılıyor. Cerrah ile hasta arasındaki mesafe duruma göre değişir. Kimi zaman aynı ameliyat odasında ise; 5 metre, 3 metre gibi bir mesafe varken, eğer ülkenin internet erişim ağı 5G veya üzerinde ise kilometrelerce uzaklıktaki bir hastaya dahi yapılabilmektedir. Böyle özellikli bir sistemdir. Öte yandan her ne kadar bu ameliyatta uzak mesafeler arası işlem yapılabilse de yine de cerrahi ekibin birbirini tanıyor, birbirinin tarzına ve ameliyat sistemine alışık olması gereklidir. Hiç tanımayan iki ekibi bir araya getirirseniz yine de sıkıntı olabilir. Dolayısıyla bu ameliyatın, bu sistemin en büyük özelliği teknolojik donanım yeterliyse, uzak mesafelerde de bu işlemin yapılmasına olanak verilmesidir” şeklinde konuştu.

İşlem robotik kollar aracılığı ile yapılmaktadır.
Prof. Dr. Ünal Aydın Robotik Kalp Cerrahisi ile ilgili verdiği bilgilere şu sözlerle devam etti.

“Robotik sistem, cerrah kontrollü bir sistemdir. Aslında ameliyatı yine cerrah yapıyor. Ama robotik kollar hastanın içinde çalışıyor. Dolayısıyla otonom, yarı otonom bir sistem değildir. İleriki yıllarda; yani 20, 30 yıl sonra bahsettiğim yarı otonom yani ameliyatın bir kısmını ya da tamamının robot tarafından yapılabileceği, uzay filmlerinde gördüğümüz futuristik işlemler olabilir, ama şu an için tamamen cerrah kontrolündedir. Her işi, her şeyi cerrah yapmaktadır. Fakat kendi elleriyle değil, robotik kollar aracılığıyla yapmaktadır.

Robotik kalp cerrahisi sonrası sosyal yaşama dönüş hızlı bir şekilde gerçekleşiyor.

Robotik Kalp Cerrahisinde kesiler küçük olduğu için ve ana göğüs kemiği kesilmediği için, hastalar normal vücut fonksiyonlarını rahatlıkla yerlerine getirebilmektedirler. Dönme hareketi, ayağa kalkma, yürüme, yatak içerisinde sağa sola dönme, araç kullanma, ayakkabı bağlama gibi faaliyetlerini rahatlıkla yerine getirebilmektedirler. Hatta hastalar yük taşıma konusunda da bir sıkıntı yaşamazlar. Öte yandan hastaların performansları kısa zamanda yerine gelebilmektedir. Bu ameliyatlarda sadece kesilerin küçük olması değil, aynı zamanda küçük kesilerden ötürü kan kaybının az olması, kemik kesisinin olmaması itibariyle de göğüs stabilitesinin, göğüs anatomik pozisyonunun korunmasının çok olumlu etkisi vardır. Dolayısıyla hastalar hem kozmetik açıdan daha verimli bir ameliyat süreci geçiriyorlar hem de performans anlamında yine yüksek kapasiteyle ameliyatı bitirip normal hayatlarına dönebiliyorlar.

Robotik kalp cerrahisi hangi ameliyatlarda kullanılabilir?

Robotik yöntemle tüm kapak operasyonları yapılabilir. Kapakların değişimi, kapakların tamiri rahatlıkla yapılabilir ve efektif bir şekilde bu işlemler gerçekleştirilebilir. Bypass ameliyatlarında damarların hazırlanması, gerektiğinde damarların birbirlerine anastomoz edilmesi ve tüm bypass işlemleri gerektiğinde robotla yapılabilir. Kalpteki doğumsal deliklerin kapatılması, aynı zamanda anormal damar yerleşimlerinin bir kısmının yine robotla yapılabilmektedir. Bunun dışında kalp içerisinde yerleşmiş kitleler olduğunda bu kitlelerin çıkarımı da yine robotla etkili bir şekilde yapılabilmektedir. Bu operasyonlar bize geniş bir operasyon spektrumu sunmaktadır. Dediğim gibi, bu spektrum içerisinde de cerrahi ekibin tecrübesi, teknolojik donanım ve hastanın anatomik ve hemodinamik uygunlukları itibariyle değerlendirmeler yapılır. Dolayısıyla uygun hastada işlemler başarılı bir şekilde gerçekleştirilebilir.

Robotik Kalp Ameliyatlarında ameliyat süresi nedir?

Ameliyat süresi aslında standart ameliyat süresi kadardır. Yani ortalama bir ameliyat, anestezi hastayı teslim ettikten sonra sürdüğü gibi, 3 – 4 saat gibi bir sürede bitirilmektedir. Ama çoklu operasyonlar olabilir. Bu çoklu operasyonlarda da süre artabilir. Ama standart ameliyat süresini yine de aşmamaktadır. Fast track protokol yani hastayı hızlı uyandırma ve aktive etme yöntemi de uygulanabilir. Bu yöntem yüksek performanslı hastada başarılı bir ameliyatı takiben ameliyathaneden hiç çıkmadan solunum cihazından ayrılmakta, uyandırılmaktadır. Takiben yoğun bakıma uyanık olarak alınmakta ve 2 – 3’üncü saatte de yürütülmektedir. Dolayısıyla ilk 24 saati beklemeden hasta 5 – 6 saat içerisinde ayakta olabilmektedir. Bu fast track protokolünün uygulanması için hem anestezi doktorunun ve anestezi ekibinin hem de cerrahi ekibinin işbirliği halinde olması gerekmektedir. Bu yöntemle hasta 5 – 6 saat içerisinde yürür hale gelmektedir. Bu protokolün uygulandığı hastalar 2 – 3 gün içerisinde taburcu olma seviyesine gelebilir. Ancak normal konvensiyonel yöntemle ameliyatın birinci günü uyanmış, yine faaliyetleri – fonksiyonları hızlı bir şekilde fizyoterapi aracılığıyla yerine getirilmişse, hasta dördüncü günde de taburcu olabilir.

Robotik Kalp Cerrahisi ileri yaş hastalara da uygulanabilir.

Robotik Kalp Cerrahisinde yaş bir sınır değildir. Hatta bizim 15 – 14 yaşında hastalarımız olduğu gibi 70 – 80 yaşında hastalarımız da oluyor. Yaş bir sınır değildir. Ama sınır olan bazı şeyler vardır. Eğer doğumsal anomalilerle karşılaşmışsak, anatomik olarak bu anomaliler bizim kollarımızı oraya yerleştirmemize engel oluyorsa ya da ameliyata hiç başlamadan tomografiyle ya da direkt bakış açısıyla ciddi yapışıklıklar görmüşsek, akciğerlerle ilgili problemler görmüşsek, robotik kolları yerleştirmesine göğüs boşluğu izin vermiyorsa bu koşullarda robotik cerrahi yapılmayabilir. Hasta sadece bir ya da iki konu üzerinden değil, bütün olarak değerlendirilir. Robotik kalp cerrahisi ile ilgili parametreler açısından süzgeçten geçirilir ve bu konuda karar verilir. Ama ön yargı olarak yaşın olması, çeşitli kronik hastalıkların olması herhangi bir şekilde robotik kalp cerrahisi için engel değildir. Cerrahi ekip hastayı çok yönlü değerlendirir ve de ona göre kararını verir.

Son Güncelleme: 08 Ocak 2025