Yaşamını yatağa bağlı geçiren ve dünyayı yalnızca bir pencerenin arkasından gören genç bir kadın: İstanbul. Yaşayamadığı çocukluğunu, hissedemediği aile sevgisini ve hayatın tüm güzelliklerini yediği yemeklerde bulmaya çalışırken obezite hastası olmuş, yapayalnız bir ruh. Küçücük yaşında elinden alınan çocukluğunu arayan İstanbul bir yandan fark edilme arzusuyla dünyada kapladığı yeri büyütmeye uğraşırken bir yandan da çektiği tüm acılara rağmen sevdiklerinin iyiliğini düşünmekten geri durmuyor.
Peki siz fark edilmek için neleri göze alırsınız? Yaşamında yemekten kalan boşluğu kitaplarla dolduran, okuyan, yazan, düşünen ve sorgulayan bir genç kadın olarak yaşama dair pek çok soru soran İstanbul aradığı cevapları bulabilecek mi? Yaşam ve ölüm üzerine tekrar tekrar düşünmenizi sağlayacak bu hikâyenin sonunda her şeye rağmen hayattan umudu kesmemeye devam edebilecek miyiz? Çocuk kalbimizi kıran haksızlıklarla mücadele ederken kendimizden neleri kaybediyoruz? Sevgiyle her sıkıntının üstesinden gelinebilir mi?
Yaşam, ölüm, mutsuzluk, sevgi, haksızlık ve daha birçok kavram üzerine tekrar düşüneceğiniz kitabın yazar telifi yüzyılın felaketini yaşayan Hatay’daki depremzede çocukların eğitimi için bağışlanacak.
Güneş Altunkaş’ın yazdığı İstanbul’un Kalbindeki Ejder Destek Yayınları’ndan çıktı.
Arka Kapak Yazısı:
VİCDANININ SESİNİ DUYMAYANLAR ÖLMEK İSTEYENİ PEŞİN PEŞİN DELİ SANIYORLAR…
Beraber karanlığa doğru giderken yönlerini şaşırıp gerdanlığını arayan bir güvercinin peşine takılıp güneşe doğru yol aldılar. Bu yolculukta birbirlerinin en derin yaralarından öptüler. Anladılar ki kuşlar gibi özgürce uçmak için iki kanada ihtiyaçları yoktu. Sadece bir miktar umudun olması yeterliydi. Göğüskafeslerindeki dermansız sandıkları kökleşmiş ağrı, boğazlarındaki onları terk etmeyen o acı yumru meğerse susturulmalarından, susmalarından kaynaklıymış. Yolculuklarını tamamladıklarında zihinlerindeki ölçüyle önce birbirlerini okumaya başladılar, sonrası zaten tüm hikâyelerini baştan doğrusuyla yazmaya…
O günden sonra onlar peri masallarını rafa kaldırdılar, şimdi ise geçmişte mezar olmuş kalplerini yeniden yaşatmakla meşguller.
Yazar Hakkında:
Güneş Altunkaş, Beykent Üniversitesi Radyo Televizyon Sinema Bölümü ile Anadolu Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkiler Bölümü’nde eğitim aldıktan sonra spikerlik ve sunuculuk için akademik eğitimini tamamladı. Altunkaş, çalışma hayatına ilk olarak habercilikle başladı. Yanı sıra birçok reklam filminde de seslendirme yaptı. Ardından film sektörüne geçip Genel Sanat Yönetmeni olarak görev alan Altunkaş, eşzamanlı olarak ulusal yazılı basında ve kültür, sanat, edebiyat dergilerinde yaşama dair yazıları ve röportajlarıyla da ses getirdi. Medya genel koordinatörlüğü ve film şirketlerinde yöneticilik yapan yazar, Kapının Ardındaki Ben adlı kitabıyla yayın hayatına başladı. Polisiye türünde kaleme aldığı “her tür şiddete hayır” temalı Hokus Pokus yazarın ikinci kitabıdır. Alışılmışın dışındaki kalemiyle okurlar tarafından sevilen ilk iki kitabını tek bir kurguda ustalıkla birleştirip fantastik-polisiye türündeki üçüncü romanı O Sokağa Asla Girme’yi yazdı. En büyük gayesi gelecek nesillere bırakacağı romanlarının sayılarının artması olan Altunkaş, tüm kitaplarının gelirleriyle ekonomik zorluk nedeniyle eğitim hayatlarında sıkıntı yaşayan çocuklara burs vermektedir. Bu kitabının geliriyse Hatay’daki depremzede çocukların eğitimine katkı sağlayacaktır.
Eser Adı: İstanbul’un Kalbindeki Ejder
Eser Alt Başlığı: Kaybolan Çocukluğumu Arıyorum
Yazar Adı: Güneş Altunkaş
Yayınevi: Destek Yayınları
Türü: Edebiyat
Sayfa Sayısı: 264
NAZAN ÖNCEL KLİP GELİRİNİ TEMA VAKFINA BAĞIŞLAYACAK
PETEK DİNÇÖZ TASARIMCISI “HAYAL ETTİM YAPTIM”
Oğuz Peçe’den Samimi Açıklamalar ” Görücü Usulü Evlenebilirim! ” “Annemin bulduğu kızla evlenebilirim !”
ALEYNA TİLKİ’DEN YENİ DÖNEMİN HABERCİSİ: ‘BEKLEYENİM’ İLE ROCK-POP YOLCULUĞU
Seyfi Bey’ adlı oyununun galasını İstanbul Fişekhane’de özel bir gösterimle gerçekleştirdi.
Ziynet Sali, 2024’ün En Çok Dinlenen Sanatçısı Oldu