Cem Belevi’den çarpıcı sosyal medya açıklaması

Cem Belevi’den çarpıcı sosyal medya açıklaması

İnstagramı kapatarak bize sosyal medya detoksu imkanı veren, çağın hastalığı fomo’dan bizi uzak tutan,
Ana Sayfa Sağlık 16 Ağustos 2024 12 Görüntüleme

Menopoza girme ortalaması dünyada 51, Türkiye’de 47-48 yaş Kadınlarda ömrün yarısı menopoz sonrasında geçiyor…

Ter basmasından uyku bozukluğuna kadar pek çok belirtisiyle menopoz, 45 yaş sonrası “geliyorum” diyor.

Araştırmalar, menopoza girme yaş aralığının 45-55 yaş olduğunu gösterirken, yaşadığımız coğrafyaya göre farklılıklar gösterebiliyor. Dünya ortalaması 51 yaş iken, ülkemizde kadınlar 47-48 yaş arasında menopoza giriyor. Fakat pek çok kadın menopoza girmek istemiyor! Peki bu reddedişin ya da istememenin nedeni nedir? Bu soruyu yanıtlayan Acıbadem Fulya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Hüsnü Görgen, toplumda menopoz hakkındaki yanlış algılara, eksik ve hatalı bilgilere dikkat çekerek, şunları söylüyor: “Toplumda menopozla ilgili oldukça fazla yanlış bilgi ve olumsuz algı var. Bazı kadınlar bunlardan etkileniyor. Menopoza adeta bir hastalık, yaşamını zehreden bir süreç, kurtulamayacağı sıkıntılarının başlangıcı gibi bakıyor. Oysa menopoz kadın hayatının bir parçası, bir dönemidir. Bu süreci bir hastalık, yaşlılık ve kadınsal duyguların bittiği bir dönem gibi görmemeliyiz. Doğurganlık sona erse de kadınlar cinsellik dahil her türlü kadınlık fonksiyonlarını yerine getirebilir, bu döneme ilişkin oluşan sıkıntılarla kolayca baş edebilirler. Menopoza giren kadınlar dengeli beslenir ve egzersiz yaparlarsa, sigara ile alkolden uzak dururlarsa, düzenli muayenelerini ihmal etmezlerse, uygun tedaviyle kaliteli ve sağlıklı bir yaşam sürebilirler” diyor. Kadının menopozla ilgili doğru bilgileri edinmesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Hüsnü Görgen, doğru sanılan hatalı bilgileri şöyle açıklığa kavuşturuyor. 

Menopoz yaşı geciktirilebilir. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Menopoz hakkında yanlış bilgilere sahip pek çok kadının, bu süreci geciktirmek ya da yaşamamak için aklına gelen ilk cümle, “menopoza girmek istemiyorum’ oluyor. Oysa bu mümkün değil! Zira, her kadın dünyaya belirli bir yumurtalık rezervi ile geliyor. Bu rezervin sona yaklaşması menopozun başladığı anlamına geliyor. Menopozun başlamaması için yumurtalıkların yumurta üretmeye devam etmesi gerekiyor. Fakat yumurtalıklarda bulunan yumurta hücreleri tedavi ile yeniden yapılamıyor. Dolayısıyla menopoz geciktirilemiyor. Yumurta üretilememesi nedeniyle artık vücudun üretmediği progesteron ve östrojen hormonları dışardan verilebiliyor. 

Menopoz yaşlılıktır. YANLIŞ! 

DOĞRUSU: Menopoz bir yaşlılık belirtisi değildir, nedeni basit; insan ömrü uzuyor. Kadınlar yaşamlarının yaklaşık yarısını menopoz sonrası dönemde yaşıyor. Örneğin 80 yaşında bir kadın, hayatının yaklaşık 30 yılından fazlasını menopoz sonrası dönemde geçiriyor. Geçmiş dönemler dikkate alındığında, insan ömrü bu kadar uzun değilken, menopoz bir yaşlılık süreci olarak da düşünülebilirdi. Oysa günümüzde uzayan yaşam, menopoz yaklaşımının yeniden ele alınmasını gerektiriyor. Hayat kalitesini düşürmeden yaşanabilecek yeni bir sürecin başlangıcı haline geliyor. Kadının vücudunun bir döneminin bitip yeni bir döneminin başladığı bu süreçte, gerekli muayene ve tetkikler yapıldıktan sonra, uygun hormon tedavileriyle yaşam kalitesi yükseltilebiliyor.

Menopozda cinsellik biter. YANLIŞ! 

DOĞRUSU: En sık rastlanan korkulardan biri bu; ”cinsel hayat bitecek”. Oysa menopozda cinsellik bitmiyor. Aktif ve haz alınabilecek bir cinsellik mümkün. Cinsel ilişki sırasında kuruluk, vajinada daralma, yanma, tahriş ve ilişki sonrasında damlama gibi sık rastlanan bu sorunlar kolayca tedavi edilebiliyor.  Yaygın inanışın aksine, menopoz sürecinde cinsel yaşamın daha da kaliteli yaşanabileceğine değinen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Hüsnü Görgen, ”Normal cinsel yaşamına devam eden kadınlarda bu belirtiler daha az görülüyor. İlişki sıklığı azalan kadınlarda ise sorunlar daha hızlı ilerliyor. Hatta östrojen alımı ile vajen dokusundaki incelme ve cinsel ilişki kalitesini bozan diğer faktörler önleneceği için cinsel yaşamın kalitesi artıyor” diyor. Tabii bir de artık doğum kontrol ihtiyacının olmamasından kaynaklanan rahatlık da yaşanıyor. 

Hormon kullanılmamalıdır. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Kadınların korkulu rüyası olan ateş basması ve terleme gibi menopoz şikayetlerini her kadın yaşamıyor. Bazı kadınlar bu sorunları yoğun yaşarken, bazıları ise çok hafif yaşıyor. Kadından kadına farklılık gösteren bu belirtilerin azaltılması ya da giderilmesi mümkün. Bunun için hormon kullanılıyor. Ancak her kadın için bu tedavi uygun olmayabiliyor. Özellikle meme kanseri riski yüksek olan ve kalp hastası kadınlarda hormon tedavisi riskli olabileceğinden doktor kontrolünde alternatif tedaviler uygulanıyor. Ayrıca hormon eksikliği vajinal kuruluğa yol açıyorsa, vajinal yoldan kullanılan ve bir hormon olan östrojen tableti uzun yıllar kullanılabiliyor. 

Menopoz kadınlığın sonudur. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Asla! Kadınlık algısı yalnızca fizyolojik değildir, sosyal ve psikolojik yönleri de vardır. Menopoz kadının sadece yumurta rezervinin bitmesi ve buna bağlı olarak östrojen hormonunun eksikliğidir. Bu süreçte, kadın sadece çocuk doğurma imkanını kaybediyor.  Doğurganlık dışında, kadınlar cinsellik de dahil her türlü kadınlık fonksiyonlarını yerine getirebiliyorlar. 

Erken menopozda hormon kullanılmamalıdır. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Erken menopoz 40 yaşından önce adetin kesilmesi anlamına geliyor, ancak buna “menopoz” dememek gerekiyor. Nasıl ki tiroit bezi çalışmadığında tiroit hormonu veriliyorsa, 40 yaşından önce yumurtalık fonksiyonları duran kadınlara da doğal menopoz yaşına kadar östrojen takviye ediliyor. Böylece erken menopoza girenler,  olması gereken doğal menopoz yaşına kadar bu takviye ile destekleniyor. 

Menopoz kilo aldırır. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Östrojen eksikliğinin şişmanlıkla doğrudan ilişkisi bulunmuyor. Menopoza giren bir kadın dengeli beslenerek ve kalori hesabını iyi tutarak kilosuna dikkat ederse, sporunu yaparsa daha az sorun yaşıyor. Hem kemik erimesini engellemesi, hem vücut postürünü düzeltmesi açısından spor önemli fayda sağlıyor ve kilo alımının önüne geçiyor.  

Jinekolojik muayeneye gerek yoktur. YANLIŞ! 

DOĞRUSU: Düzenli jinekolojik muayene hayatın her döneminde önemini koruyor. Çünkü, bu dönemde sadece menopozla ilgili şikayetler değil, aynı zamanda jinekolojik pek çok hastalık da erkenden saptanabiliyor. Özellikle meme, rahim, yumurtalık ve vulva kanserlerinin erken belirtileri tespit edilerek, tedavinin başarısı yükseltilebiliyor. 

Kadınlar anneleriyle aynı yaşta menopoza girerler. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Zaman zaman menopoza girme yaşında anne ile kızı arasında uyum olsa da, bu mutlak bir kural değildir. Zira, menopoz yaşını etkileyen pek çok faktör vardır. Bunlar; kilo, sigara ve alkol kullanımı, kronik hastalıklar, geçirilen ameliyatlar, radyoterapi veya kemoterapi tedavisi görülmesi, yüksek stres ile doğum sayısıdır. 

Menopoz döneminde adet olunmadığı için kirli kan atılmaz. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Kadınların adet  döneminde kanamalarının olmasıyla kirli kandan kurtulduklarını düşünüp rahatladıklarından bahseden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Hüsnü Görgen, şunları söylüyor: “Adet, rahim içi dokusunun yumurtalıklardan salgılanan hormonlarla kalınlaşarak her ay gebelik için hazırlanması anlamına geliyor; gebe kalınmazsa rahim içi dokusu adet kanaması ile atılıyor, yenisi için tekrar kalınlaşıyor. Menopoz sonrası yumurtalıklar hormon salgılamadıkları için adet kanaması da olmuyor. Dolayısıyla menopoz döneminde kanamanın olmaması doğal bir sonuçtur ve endişe edilmemelidir”.  

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yorumlar

Magazin Haberleri