Servet davasıyla gündeme oturmuşlardı: Artam ailesinde yeni olay!

300 milyon liralık servetleriyle ve yaşadıkları hukuki sorunlarla yakın tarihte kendilerinden çok bahsettiren bir aile Artam Ailesi.
Servet davasıyla gündeme oturmuşlardı: Artam ailesinde yeni olay!
Yayın: 02 Mart 2024 GÜNDEM, HABERLER, MAGAZİN Google News

300 milyon liralık servetleriyle ve yaşadıkları hukuki sorunlarla yakın tarihte kendilerinden çok bahsettiren bir aile Artam Ailesi. İstanbul Anadolu yakasının elektrik dağıtım işini alan ve daha sonra lisansı iptal edilen Aktaş Elektrik’in patronu olarak ünlenen baba Murat Sabri Artam’ın ölümüyle birlikte başlayan miras tartışması ve ardından açılan onlarca davanın izi bugünlere kadar ulaştı.

MURAT SABRİ ARTAM KİMDİR?

Ar Holding’in sahibi olan Sabri Artam, iflas eden Aktaş Elektrik ile bir dönem İstanbul Anadolu yakasının elektrik dağıtım işini üstlenmişti. Ar Holding bünyesinde Beşiktaş’taki iş merkezi Otim’i inşaa eden Sabri Artam, daha hayattayken çocukları onun adına bir vakıf kurdu. Sabri Artam’ın filmlere konu olabilecek türden olan hayat hikayesi ise pek bilinmiyor.

FİLM GİBİ HİKAYESİ

Murat Sabri Artam, 1921’de Çanakkale’de “Sabri Artam” adıyla dünyaya geldi. 1942’de Süheyla Saygı ile hayatını birleştirdi. Çiftin bu evlilikten Atila, Cengiz, Betül ve Ayşe Figen adını verdikleri 4 çocukları oldu. Sabri Artam, bilinmeyen bir nedenden dolayı “hayatının tehlikede olması” gerekçesiyle, eşiyle 1955 yılında “kağıt üzerinde” boşandı. Bu tarihten sonra 1920 Köstence doğumlu, Eskişehir nüfusuna kayıtlı “Murat Ulutaylan” olarak yaşamını devam ettiren Sabri Artam, bu kimlikle boşandığı eşi Süheyla Artam ile yeniden evlendi. Ünlü patron, böylece hem Çanakkale nüfusuna kayıtlı “Sabri Artam” hem de Eskişehir nüfusuna kayıtlı “Murat Ulutaylan” olmak üzere iki farklı kimlikle yaşadı.


BABA SABRİ ARTAM ÖLÜNCE…
Baba Artam, Eskişehir’deki “Murat Ulutaylan” kaydını, önce Şişli’ye, sonra Beşiktaş’a, en sonunda da Sarıyer’e taşıdı. Zamanla “evrim” geçirmeye devam eden baba Artam, “Murat Ulutaylan” olan adını, mahkeme kararlarıyla önce “Murat Sabri Ulutaylan”a, daha sonra “Murat Sabri Tamar”a, en sonunda da “Murat Sabri Artam”a çevirdi. Ardında 300 milyon TL’ye yakın bir mal varlığı bırakan, yaptığı hayır işlerinden dolayı “Devlet Üstün Hizmet Madalyası” sahibi olan Artam, 26 Mart 2008’de vefat etti.

Baba Artam’ın bu “film gibi” hikâyesi de açılan miras davalarından birinde ortaya çıkmıştı. Mahkemeye başvuran oğul Prof. Dr. Atila Artam, Çanakkale nüfusuna kayıtlı olan ve halen “sağ” görünen “Sabri Artam” ile Sarıyer’de kayıtlı ve “ölü” görünen “Murat Sabri Artam”ın aynı kişiler olduğunun tespit edilmesini talep etmişti.

ATİLA ARTAM’IN ‘DOLANDIRICILIK’ DAVASI

Bu, Prof. Dr. Atila Artam’ın ailesiyle ilgili davalarla ilk gündeme gelişi değil. Atila Artam, babası Murat Sabri Artam hayattayken de yine bir davayla gündeme gelmişti. Bu davanın konusu ‘dolandırıcılık’ ve ‘sahte özel evrak tanzim etmek’ti. Babasının kanser, annesinin de Alzheimer hastalığına yakalanmalarından yararlanan Atila Artam hakkında Aktepe İnşaat Şirketi’nin hisselerini ele geçirdiği iddiasıyla dava açılmıştı.

Baba Murat Sabri Artam’ın ölümünden bir yıl önce yaşanan bu gelişmede, dolandırıcılığı fark eden Atila Artam’ın kız kardeşleri Betül Cemali ve Ayşe Figen Erden, anne ve babalarının ciddi boyuttaki hastalıklarının şuurlarını kaybettirdiğine dair raporları savcılığa sunarak kardeşleri Atila Artam hakkında suç duyurusunda bulunmaları üzerine soruşturma başlatılmıştı.

ATİLA ARTAM’IN PLANI PATLADI

Savcılığın talebi üzerine jandarma tarafından gönderilen raporda, mağdurların şuurlarının yerinde olduğu bildirilmişti. Bunun üzerine çiftin evine bizzat giden savcı, mağdurlardan Sabri Artam’ın şuurunun yerinde olduğunu, ancak eşi Süheyla’nın şuurunun yerinde olmadığını tespit etmişti. Bu arada, Murat Sabri ve Süheyla Artam hisse devrinin iptali için Sarıyer 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne açtıkları davada, oğulları hakkındaki ceza soruşturmasında şikayetçi olmamışlardı.

‘BÜYÜK OĞLAN’IN TEK DOLANDIRICILIĞI BU MU?

Prof. Dr. Atila Artam kariyerini “iş adamlığını ve akademisyenliği birlikte götürmek” üzerinden tanımlıyor. CV’sinde lise ve yükseköğrenimini ABD’de tamamladığı bilgisi yer alıyor. Oysa iddialar aksini söylüyor. Üniversitesi Kıbrıs’ta tamamladığı ileri sürülen Atila Artam hakkında flaş bir belge ortaya çıktı. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Hukuk Müşavirliği’nin gelen bir dilekçe yanıtında “Atila Artam hakkında bir kayda ratlanmadığına” yer verildi.

Uzun süren hukuki sorunlar sonunda ailenin mirasının ve vakfın yönetimini eline alan Atila Artam hakkında atılan son iddialar yeniden tartışma yaratacağa benziyor.

Son Güncelleme: 02 Mart 2024