
“Geleceği Besleme” misyonuyla tüm kıtalarda balık ve karides yemi üreten Skretting, hayata geçirdiği Fish Quality (balık kalitesi) programı ile Türkiye’deki büyük boy alabalık üreten çiftliklerin kaliteli ürünler yetiştirebilmelerine destek oluyor. Türkiye’de bir ilke imza atan Skretting, bu program sayesinde çiftliklerin üst düzey talepleri olan pazarlara ulaşabilmelerine imkân tanıyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Skretting Türkiye Teknik ve Bilimsel Danışmanı Umut Uyan, Fish Quality programı ile ülkemizdeki yetiştiricilere değer katarak, aynı zamanda büyümelerine de katkı sağlamayı hedeflediklerini belirtti.
Sektördeki 30 yılı aşkın deneyimiyle başta somon ve alabalık olmak üzere 60 balık türünün hızlı ve kaliteli yetiştirilebilmesi için yeni nesil çözümler sunan Skretting, Türkiye’de bir ilk olarak hayata geçirdiği “Fish Quality” programı ile çiftliklerin kaliteli büyük boy alabalık yetiştirerek hedef pazarlara ulaşabilmelerine katkı sağlamaya odaklanıyor.
Fish Quality programı ile balık etinde birçok parametre izleniyor
Fish Quality programının doğuş hikayesi ile ilgili detaylı bilgiler paylaşan Skretting Türkiye Teknik ve Bilimsel Danışmanı Umut Uyan, “Balığın tazeliğinden sonra, balık eti kalitesi en önemli parametre olarak kabul ediliyor. Balık eti kalitesinde; yağ asidi profili, yağ oranı ve balık etinin rengi önemli parametreler arasındadır. Üreticiler üretim süreci boyunca balığın rengini SalmoFan adı verilen bir skalayla ölçüyor. Skretting olarak teknolojiden yararlanarak hayata geçirdiğimiz Fish Quality programımızla balık etinde pigmentasyon da dahil olmak üzere birçok parametrenin izlenebilmesini sağlıyoruz. Programımızla balık etindeki yağ miktarı, Omega-3 ve Omega-6 gibi önemli parametrelerin yanında, balık etinde antioksidan miktarını NIR (Near-Infrared Spectroscopy) adı verilen son teknolojik bir cihazla daha güvenilir ve hızlı bir şekilde belirliyor, bu sayede SalmoFan skorunu da teknolojik bir yöntemle desteklemiş oluyoruz. Ayrıca programımız sayesinde analiz anında kimyasal kullanımını da azaltarak çevreye duyarlı küçük bir adım atmış oluyoruz.” dedi.
Türk somonu, Norveç somonu ile rekabet edebilir hale gelecek
Skretting Türkiye olarak bu program ile çiftliklere sağladıkları desteklerden bahseden Umut Uyan, “Proje kapsamında gerçekleştirdiğimiz düzenli müşteri ziyaretleriyle elde ettiğimiz balık örneklerini NIR cihazında analiz ediyor ve elde ettiğimiz sonuçlardan beslenme ve büyüme modelleri oluşturuyoruz. Bu modeller sayesinde de müşterilerimizin talep ettiği renk skalası için uygun yem ve yemleme stratejisi ile yeme eklenecek antioksidan miktarını optimize etmeye çalışıyoruz. Böylece müşteriler, balıkları için en uygun pazarı rahatlıkla seçerek, karını maksimum seviyeye çıkarabilir hale geliyor. Bilindiği gibi Türk somonunun en büyük rakibi büyük boyutlarıyla bilinen Norveç somonu olarak gösteriliyor. Türk somonunun Norveç somonuyla rekabet edebilmesi için Türkiye’de de bu boyutlarda balıklar üretilmesi gerekiyor. Bunu başarabilmek için de genetik ıslah çalışmaları ve kapalı devre sistemleri projelerinin yanında daha büyük alabalıklar için yetiştiricilik teknolojilerinin geliştirilmesine ağırlık verilmesi gerekiyor. Ayrıca üretim tonajlarını artırırken kaliteden de ödün vermemek önem taşıyor. Biz de bu noktada şirket olarak balık eti kalitesi ve sağlığı konularında çalışmaları artırmanın bilinciyle “Fish Quality” programını başlattık.” şeklinde konuştu.
“En büyük amacımız iş ortaklarımıza değer katarak büyümelerini sağlamak”
Programın 2022 yılındaki faaliyetlerini ve 2023 hedeflerini değerlendiren Uyan, son olarak; “Türkiye’de bir ilk olan “Fish Quality” projemizi 2020-2021 “büyük boy alabalık” sezonunda barajda ve Karadeniz’de üretim yapan birer müşterimizle başlatmıştık. 2021-2022 sezonunda Karadeniz’de üretim yapan iki müşterimizi ve barajda üretim yapan bir müşterimizi sezon boyunca takip ettik. Laboratuvar Uzmanımız olan Fatih Erdoğan liderliğinde bu sezonda yüzlerce analiz yaptık ve raporlar hazırlayarak müşterilerimizi bilgilendirdik. Bu programımızla 2022-2023 sezonunda ise Karadeniz’de müşteri sayımızı en az üçe, barajdaki müşteri sayımızı ise en az ikiye çıkartmayı amaçlıyoruz. En büyük hedefimiz çiftliklerin büyük emeklerle yetiştirdikleri balıkları uluslararası pazarlara rahatlıkla satabilmelerini sağlamak. Teknolojimiz aracılığıyla iş ortaklarımıza değer katarak gelişmelerine katkı sunmak istiyoruz. Bir yem tedarikçisinden öte uzun dönem yol arkadaşlığı ve çözüm ortaklığı yapmak istiyoruz. Bu amaç doğrultusunda da 30 yılı aşkın tecrübemizi ve yetiştiricilik alanındaki tüm bilgi birikimimizi kullanmaya hazırız.” dedi.

BERKAY’DAN HARBİYE’DE MÜZİK DOLU BİR GÖRSEL ŞÖLEN: “BU GECE BİTMESİN!”

13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri Sahiplerini Buldu Türk tiyatrosunun öncü isimlerinden Bedia Muvahhit’in anısını yaşatmak amacıyla düzenlenen Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, 13. yılında da sanat dünyasını İzmir’de bir araya getirdi. Haldun Dormen Sahnesi’nde, İzmir’deki Sahne Tozu Tiyatrosunun ev sahipliğinde gerçekleşen ödül töreni, Türkiye’nin dört bir yanından gelen tiyatro sanatçıları ve sanatseverlerin katılımıyla adeta bir yıldızlar geçidine dönüştü. Törene katılan konuklar arasında törenin sanat danışmanı Haldun Dormen, onursal jüri başkanı Göksel Kortay, Sema Sarper, Mehmet Sarper, İzzet Günay, Serpil Günseli, Zerrin Tekindor, Meltem Cumbul, Halit Ergenç ve Salih Güney yer aldı. Sanat danışmanı ve ödüllerin isim babası Haldun Dormen, yaptığı konuşmada Bedia Muvahhit’in sanat mirasını yaşatmanın onurunu dile getirdi. Gecede, ilk kez törene katılan Meltem Cumbul ve Halit Ergenç başarılı tiyatroculara ödüllerini takdim etti. Usta oyuncu Zerrin Tekindor ise Haldun Dormen Yaşam Boyu Onur Ödülü’ne layık görüldü. Tekindor, ödül konuşmasında salonda bulunan Halit Ergenç’e dönerek, “Bunu kim alsa çok kıskanırdım. Yani Halitçim, sen bile alsan kıskanırdım,” sözleriyle izleyicileri ve Ergenç’i güldürdü. Tören sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Halit Ergenç, rol aldığı Kral Kaybederse dizisindeki imaj değişimi hakkında bilgi verdi. Ergenç, dizideki saçlarının hazırlanma sürecinin yaklaşık 1,5 saat sürdüğünü, temizlik sürecinin ise yarım saat aldığını belirtti. Meltem Cumbul ise dizi sektöründeki çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Gecede sahne müziğinden ışığa, kostümden dekor tasarımına kadar birçok alanda emek veren, özel ve devlet tiyatrolarından başarılı isimler ödüllendirildi. 13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, tiyatro sanatına katkı sunan isimleri onurlandırarak sanat dünyasına anlamlı bir gece yaşattı

Urla’da Gerçek Meşhur Bademli Kazandibinin Adresi: Urla Hisarönü Süt Tatlıları

İsmail Özkan’dan Yeni Şarkı: “Yalnız Adam” Yayında

GRUP ADA İLE MİRAY CRUİSES KEYFİ

Greek Ruhunu Bodrum’a Taşıyan Mekân: Payidar Salon 6 Haziran’da Açılıyor