Umut Ertek: ‘’Ne Yalakalık Yaparım Ne  Eyvallah  Ederim.’’

Başta Şuursuz Aşk filmi olmak üzere yönetmenliğini yaptığı tüm filmleriyle büyük çıkış yakalayan yönetmen ve senarist Umut Ertek, yönetmenliğin kendisi için görsel mühendislik anlamına geldiğini söylüyor..
 Umut Ertek: ‘’Ne Yalakalık Yaparım Ne  Eyvallah  Ederim.’’
Yayın: 30 Aralık 2024 MAGAZİN Google News

Başta Şuursuz Aşk filmi olmak üzere yönetmenliğini yaptığı tüm filmleriyle büyük çıkış yakalayan yönetmen ve senarist Umut Ertek, yönetmenliğin kendisi için görsel mühendislik anlamına geldiğini söylüyor. 12 yaşından beri film sektörünün içinde olan Ertek, deyim yerindeyse işine aşık biri…

Ünlü yönetmen Umut Ertek Haber Caddesi sitesinden Alper Ergez’in sorularını yanıtladı.

Şimdilerde yeni sinema filmi projeleriniz var mı? 2025 planlarınızdan biraz bahsedebilirmisiniz?

Filmler sırasıyla çok fazla olduğundan, sadece birkaç uluslararası projelerden –

                Bahsedip çok fazla okurlarımızı sıkmak istemem.

                2025’in ilk ayı RACON sinema filmi hemen ardından netflix için ekibimle birlikte-

                Özel tasarladığım ve üzerinde yoğun çalıştığım Ağır İstanbul var.

                Sonrasında Mezopotamya benim, babamın bamyası vesaire vesaire.

                Duruma göre birde yerli meşeli bir dağıtım firması kurmak gündemimizde mevcut.

                Aynı zamanda Şuursuz Aşk ve Meşru Gayrimeşrunun yapımcısı değerli dostum-

                Orhan Şeddatlı ile bazı projelerimiz mevcut.

Dizilerde ve sinema filmlerinde sürekli aynı yüzleri görüyoruz. Yeni jenarasyondaki oyunculara daha az yer verilmesini nelere bağlıyorsunuz?

Üçüncü dünya ülkelerinde bu gibi sorunlar maalesef klasikleşmiş durumdadır.

                Ekonomi daralmaları birçok sektörde tekelleşmeyi içinde barındırır.

Ancak mevcut sektörün hızlı değişimi ve yeni teknolojik alanlar çok yakında-

Bu durumu otomatik olarak çözecektir, sistemsel evrimler kişiselleşmiş-

Ve bireysel kararları ekarte edecektir.

Her geçen gün yeni bir dijital platform sektöre katılmaya devam ediyor. Peki dijital platform sayısındaki bu artış sinema salonlarına olan ilgiyi olumsuz yönde etkilemiş olabilir mi? Artık eskisi gibi sinema salonlarına giden izleyici yok gibi. 

Son yirmi yıl analog ve dijital geçişinde olduğu için,kötü projelerin-

                  Hızlı üretimine sebep olmuştur, ayrıca ilk on yıl sonrasında sinema sektörü-

                  Endüstriyel anlamda giriş barajı düşük bir alana everilmiştir.

                  Biz bu ülkede kız tavlamak için film yapan yapımcılara şahitlik ettik.

                  Bu durumda zamanla Türk izleyicisini sinemaya karşı tepkili hale getirdi.

                  Üzerine sinema salonlarındaki mısır savaşları avm kiraları derken-

                  Mevcut sektör yüzde 60 lık bir kaybı kucaklamak zorunda kaldı.

                  Bu etkenler neticesinde platformlar izleyici için kurtarıcı duruma gelmiştir.

                  Sonrası zaten ortada reels video ve short videolara kısa filmler yapma durumu-

                  Şimdiden gündeme gelmiş durumdadır.

Bu arada sizin için sinemanın ‘’Mafya Babası’’ diyorlar.  Neler söylemek istersiniz?

Sinema sektörü maalesef kişisel egoların çok yüksek olduğu bir alan-

                 12 yaşımdan beri bu camianın içerisinde olan biri olarak pekte ruh hali-

                 Yerinde olan insanlara denk geldiğimi söyleyemem.

                 Adalet kavramı benim için çok önemlidir bana göre insanların esaslı olması-

                 Karakterli olması her şeyin önünde gelir ilahi adaletten beslendiğim bir-

                 Terazim söz konusu ve bu kantar hassasiyetine önem vermeyen herkesle-

                 Rahatlıkla elektriğim kofra yapabiliyor. Herkesin bir yaradılışı ve tabiatı var.

Birileri mutlu olacak diye ya da bazı çıkarlardan pay alacağım diye kimseye-

                 Ne yalakalık yaparım nede eyvallah ederim.

Son Güncelleme: 30 Aralık 2024

Etiketler: